ERHAN AHMET INCI LISESI RESMI WEB SITESI, ERHAN AHMET INCI HIGH SCHOOL OFFICIAL WEB SITE |
| | YAHYA KEMAL BEYATLI | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
~*~G@mzE~*~ FORUMUN PRENSESİ
Mesaj Sayısı : 238 ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN OKUL NO : 124 SINIF : 11-TM-A Kayıt tarihi : 19/09/07
| Konu: YAHYA KEMAL BEYATLI Salı Nis. 29, 2008 3:25 pm | |
| AŞK HİKAYESİ
Âh o akşam o tirenden gülüşün!
O gülüş kalbime aksettiği an
Duymadım ilk ateşin düştüğünü;
Şavka benzer bir ışık zannettim.
Macera başlamak üzereymiş o gün.
Sürecekmiş bu ateş yıllarca.
Bir taraftan Yakacık, mor dağlar...
Bir taraftan da deniz, şûh adalar...
O gün ömrümde, kader,
Geçecek aşkı resimleştirmiş
Bu güzel çerçevede.
Yine dün geçtim o yoldan;
Aynı raylarda tirenler geçiyor...
Karşı dağlar, hep o dağlar...
Kıyı hep aynı kıyı
Ve deniz aynı deniz;
O gülüşten bir eser yok yalnız;
O güzel çerçeve bomboş!
Belki kalbim daha boş! | |
| | | ~*~G@mzE~*~ FORUMUN PRENSESİ
Mesaj Sayısı : 238 ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN OKUL NO : 124 SINIF : 11-TM-A Kayıt tarihi : 19/09/07
| Konu: Geri: YAHYA KEMAL BEYATLI Salı Nis. 29, 2008 3:26 pm | |
| MEHLİKA SULTAN
Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı:
Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Kara sevdalı birer âşıktı.
Bir hayâlet gibi dünyâ güzeli
Girdiğinden beri rü'yâlarına;
Hepsi meshûr, o muammâ güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.
Hepsi, sırtında abâ, günlerce
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: ''Belki son akşamdır bu.''
Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daima yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.
Mehlika'nın kara sevdâlıları
Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,
Mehlika'nın kara sevdalıları
Baktılar korkulu gözlerle suya.
Gördüler: ''Aynada bir gizli cihan...
Ufku çepçevre ölüm servileri...''
Sandılar doğdu içinden bir an
O, uzun gözlü, uzun saçlı peri.
Bu hazin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o vîran kuyuya.
Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.
Su çekilmiş gibi rü'yâ oldu!..
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayâl âlemi peydâ oldu.
Göçtüler hep o hayâl âlemine.
Mehlika Sultan'a âşık yedi genç,
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlika Sultan'a âşık yedi genç
Oradan gelmiyecekmiş dediler!.. | |
| | | ~*~G@mzE~*~ FORUMUN PRENSESİ
Mesaj Sayısı : 238 ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN OKUL NO : 124 SINIF : 11-TM-A Kayıt tarihi : 19/09/07
| Konu: Geri: YAHYA KEMAL BEYATLI Salı Nis. 29, 2008 3:29 pm | |
| RİNGLERİN AKŞAMI
Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç!
Cihâna bir daha gelmek hayâl edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyâh açılan
Ve arkasından güneş doğmıyan büyük kapıdan
Geçince başlıyacak bitmeyen sükûnlu gece.
Gurûba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harâb ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yâhud gül. | |
| | | ~*~G@mzE~*~ FORUMUN PRENSESİ
Mesaj Sayısı : 238 ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN OKUL NO : 124 SINIF : 11-TM-A Kayıt tarihi : 19/09/07
| Konu: Geri: YAHYA KEMAL BEYATLI Salı Nis. 29, 2008 3:30 pm | |
| SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,
Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli.
Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!
Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden. | |
| | | ~*~G@mzE~*~ FORUMUN PRENSESİ
Mesaj Sayısı : 238 ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN OKUL NO : 124 SINIF : 11-TM-A Kayıt tarihi : 19/09/07
| Konu: Geri: YAHYA KEMAL BEYATLI Salı Nis. 29, 2008 3:33 pm | |
| VUSLAT
Bir uykuyu cânanla berâber uyuyanlar,
Ömrün bütün ikbâlini vuslatta duyanlar,
Bir hazzı tükenmez gece sanmakla zamânı,
Görmezler ufuklarda, şafak soktuğu ânı...
Gördükleri rü'yâ ezelî bahçedir aşka;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka.
Bülbülden o eğlencede feryâd işitilmez;
Gül solmayı; mehtâb, azalıp gitmeyi bilmez...
Gök kubbesi her lâhza, bütün gözlere mâvi...
Zenginler o cennette fakirlerle müsâvi;
Sevdâları hulyâlı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi, bir fıskıye âhengini dinler.
Bir rûh, o derin bahçede bir def'a yaşarsa
Boynunda onun kolları, koynunda o varsa,
Dalmışsa, onun saçlarının râyihasıyle,
Sevmekteki efsûnu duyar her nefesiyle;
Yıldızları boydan boya doğmuş gibi, varlık,
Bir mû'cize hâlinde o gözlerdendir artık.
Kanmaz, en uzun bûseye, öptükçe susuzdur,
Zirâ, susatan zevk, o dudaklardaki tuzdur.
İnsan ne yaratmışsa yaratmıştır o tuzdan,
Bir sır gibidir azcok ilâh olduğumuzdan.
Onlar ki bu güller tutuşan bahçededirler.
Bir gün nereden hangi tesâdüfle gelirler?
Aşk, onları sevkettigi günlerde, kaderden
Rüzgâr gibi bir şevk alır, oldukları yerden.
Geldikleri yol, Ömrün ışıktan yoludur o!
Âlemde bir akşam ne semâvi koşudur o!
Dört atlı o gerdûne, gelirken dolu dizgin,
Sevmiş iki rûh ufku görürler daha engin,
Simâları her lahza parıldar bu zafirle;
Gök her tarafından, donanır meş'alelerle!
Bir uykuyu cânanla berâber uyuyanlar,
Varlıkta bütün zevki o cennette duyanlar
Dünyayı unutmuş bulunurken o sularda,
- Zâlim saat ihmâl edilen vakti çalar da-
Bir ân uyanırlarsa lezîz uykularından,
Baştan başa, her yer kesilir kapkara, zindan...
Bir fâciadır böyle bir âlemde uyanmak...
Günden güne, hicranla bunalmış gibi, yanmak...
Ey talih! Ölümden ne beterdir bu karanlık!
Ey Aşk! O gönüller sana mâl oldular artık!
Ey vuslat! O âşıkları efsûnuna râm et!
Ey tatlı ve ulvî gece! Yıllarca devâm et! | |
| | | ~*~G@mzE~*~ FORUMUN PRENSESİ
Mesaj Sayısı : 238 ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN OKUL NO : 124 SINIF : 11-TM-A Kayıt tarihi : 19/09/07
| Konu: Geri: YAHYA KEMAL BEYATLI Salı Nis. 29, 2008 3:36 pm | |
| SONBAHAR
Fânî ömür biter,Bir uzun sonbahâar olur.
Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.
Mevsim boyunca kendini hissettirir vedâ;
Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ.
Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir.
Günler hazinleşir, geceler uhrevileşir;
Teşrinlerin bu hüznü geçer tâ iliklere.
Anlar ki yolcu yol görünür selviliklere.
Dünyanın ufku gözlere gittikçe târ olur.
Her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur.
İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu;
Bir başka mûsikîye geçiş farz eder bunu.
Teslim olunca va'desi gelmiş zevâline,
Benzer cihâna gelmeden evvelki hâline.
Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya
Rûh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya:
Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı;
Fark etmez anne - toprak ölüm mâcerâmızı. | |
| | | ~*~G@mzE~*~ FORUMUN PRENSESİ
Mesaj Sayısı : 238 ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN OKUL NO : 124 SINIF : 11-TM-A Kayıt tarihi : 19/09/07
| Konu: Geri: YAHYA KEMAL BEYATLI Salı Nis. 29, 2008 3:39 pm | |
| AKŞAM MÛSIKÎSİ
Kandilli'de, eski bahçelerde, Akşam kapanınca perde perde, Bir hatıra zevki var kederde.
Artık ne gelen, ne beklenen var; Tenhâ yolun ortasında rüzgâr Teşrin yapraklarıyle oynar.
Gittikçe derinleşir saatler, Rikkatle, yavaş yavaş ve yer yer Sessizlik dâima ilerler.
Ürperme verir hayâle sık sık, Hep bir kapıdan giren karanlık, Çok belli ayak sesinden artık.
Gözlerden uzaklaşınca dünyâ Bin bir geceden birinde gûyâ Başlar rü'yâ içinde rü'yâ.
| |
| | | | YAHYA KEMAL BEYATLI | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|