biz demiştik ertugrul hoca

Kayserispor' dan ayrıldıktan sonra kendisine bir veda mektubu yazmış ve onu uyarmıştık.

Yazının bir bölümünü hatırlatalım...

Hoca unutma ki oradaki görevinde yalnız olacaksın. Buralardan yanına destek aramaya uğraşma. Orda sana destek olanları göremeyeceğin gibi Kurtlar Sofrasında seni ezmeye çalışacak bir ton şahisiyetle uğraşmak zorunda kalacaksın. Seni hep alkışlayan BJK Tribünleri mağlubiyetlerin sonrası sana küfredecek. Yuhalanacaksın. Antep maçı sonrası seni kızdıran olay, Tüm Tribünün Erciyes diye bağırmasıydı ama BJK Tribünleri kızınca Erciyes diye bağırmazlar. Onların kızınca nasıl bağırdığını sen bizim kadar bilirsin. BJK' den ağlıyarak ayrıldığında gülümseyerek döneceğin bir Kayseri olmayacak...

Ama eğer ayrılmadan önce Kayseri' yi, Kayserispor Taraftarını ve halkımızı adam yerine koyarak bir basın toplantısı yapsaydın ve Şehirle vedalaşsaydın, inanmasan dahi Şehre, Kayseri Halkına ve Kayserispor Camiasına teşekkür etseydin HER ŞEYE RAĞMEN bu taraftar seni ADAM GİBİ ADAM ERTUĞRUL SAĞLAM olarak hatırlayacaktı. Bu şehrin sana öğrettiği son şey de bu olmalı artık.


Peki yazıdan sonra ne oldu?

Orada kendisine destek çıkanlar yerine onu ezmeye çalışan bir ton şahsiyet buldu. O şahsiyetler Ertuğrul Sağlam ve Ekibi üzülürken sevindi, Ertuğrul Hoca sevinirken üzüldü. Orada Kayserispor' daki gibi bir ortam bulamadı. Beşiktaş Taraftarının ciddi küfürlerine maruz kaldı. Veee sonuçta ağlayarak bıraktı Beşiktaşı. Ağlayarak Beşiktaş' ı bırakırken Kayserispor' daki güzel günleri hatırladı. Çünkü kendisine "ADAM GİBİ ADAM ERTUĞRUL SAĞLAM" dendiğini anımsattı basın mensuplarına. Ona o şekilde hitap eden bizdik. Kayserispor camiasıydı o övgü dolu hitapları kullanan topluluk.

Sonuçta Beşiktaş' ı ağlayarak bıraktığında gülümseyerek döneceği bir Kayserispor ortamı yok. Kayserispor' un başında "Şampiyonluktan söz etmediği için eleştirilen" başarılı bir Hoca var.

Ertuğrul Hocam, sana son tavsiyemiz şudur ki: Elindeki değerleri kaybetmeyi göze almadan önce kazanacaklarının analizini iyi yapman gerekir. Yoksa geçmişi yad ederek gülümsemek haricinde seni mutlu edecek bir şey kalmayacak.