ERHAN AHMET INCI LISESI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ERHAN AHMET INCI LISESI RESMI WEB SITESI, ERHAN AHMET INCI HIGH SCHOOL OFFICIAL WEB SITE
 
AnasayfaPortalli-yayınGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 NECİP FAZIL KISAKÜREK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
~*~G@mzE~*~
FORUMUN PRENSESİ
FORUMUN PRENSESİ
~*~G@mzE~*~


Kadın
Mesaj Sayısı : 238
ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN
OKUL NO : 124
SINIF : 11-TM-A
Kayıt tarihi : 19/09/07

NECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: NECİP FAZIL KISAKÜREK   NECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeSalı Nis. 29, 2008 3:42 pm

CANIM İSTANBUL



Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, edâ, iklim;

O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,

Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misâle.



İstanbul benim canım;

Vatanım da vatanım...

İstanbul,

İstanbul...



Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;

Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;

Her nakışta o mâna: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;

Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...



O mânayı bul da bul!

İlle İstanbul'da bul!

İstanbul,

İstanbul...



Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;

Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbalı odalarda inletir "Kâtibim"i...



Kadını keskin bıçak,

Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,

İstanbul...



Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!

Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,

Adada rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından

Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.

Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar;

Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...



Gecesi sünbül kokan

Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,

İstanbul...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
~*~G@mzE~*~
FORUMUN PRENSESİ
FORUMUN PRENSESİ
~*~G@mzE~*~


Kadın
Mesaj Sayısı : 238
ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN
OKUL NO : 124
SINIF : 11-TM-A
Kayıt tarihi : 19/09/07

NECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: Geri: NECİP FAZIL KISAKÜREK   NECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeSalı Nis. 29, 2008 3:43 pm

GECEYE ŞİİR



I



Kalbim bir çiçektir, gündüzler ölgün;

Gelin, gelin, onu açın geceler!

Beni yâdedermiş gibi, bütün gün

Ötün kulağımda, çın çın geceler!



Geceler çekmeyin benimçin hüzün,

Gelin siz, ruhumu tenimden süzün;

Bırakın nâşımı yerde gündüzün,

Gölgemi alın da kaçın geceler!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
~*~G@mzE~*~
FORUMUN PRENSESİ
FORUMUN PRENSESİ
~*~G@mzE~*~


Kadın
Mesaj Sayısı : 238
ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN
OKUL NO : 124
SINIF : 11-TM-A
Kayıt tarihi : 19/09/07

NECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: Geri: NECİP FAZIL KISAKÜREK   NECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeSalı Nis. 29, 2008 3:45 pm

ZİNDANDAN MEHMED'E MEKTUP



Zindan iki hece. Mehmed'im lâfta!

Baba katiliyle baban bir safta!

Bir de, geri adam, boynunda yafta...

Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!

Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!



Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,

Kırmızı tuğlalar altı köşeli.

Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak

Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!



Bir âlem ki, gökler boru içinde!

Akıl, almazların zoru içinde.

Üstüste sorular soru içinde:

Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?

Buradan insan mı çıkar, tabut mu?



Bir idamlık Ali vardı, asıldı

Kaydını düştüler, mühür basıldı.

Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı

Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;

Bahçeye diktiği üç beş karanfil...



Müdür bey dert dinler, bugün "maruzât"!

Çatık kaş... Hükûmet dedikleri zat...

Beni Allah tutmuş, kim eder azat?

Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...

Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!



Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;

Sayım var, maltada hizaya dizil!

Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!

İnsanlar zindanda birer kemmiyet;

Urbalarla kemik, mintanlarla et.



Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;

Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...

Yalnız seccademin yönünde şefkat

Beni kimsecikler okşamaz mâdem;

Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!



Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!

Dakika düşelim, senelik paydan!

Zindanda dakika farksız aydan

Karıştır çayını zaman erisin;

Köpük köpük, duman duman erisin!



Peykeler, duvara mıhlı peykeler;

Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,

Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...

Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!

Kanla dolu sünger... Beynimi içtin!



Sükût... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;

Tek nokta seçemez dünyada nazar.

Yerinde mi acep, ölü ve mezar?

Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?

Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?



Ses demir, su demir ve ekmek demir...

İstersen demirde muhali kemir,

Ne gelir ki elden, kader bu, emir...

Garip pencerecik, küçük daracık;

Dünyaya kapalı, Allah'a açık



Dua, dua, eller karıncalanmış;

Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış.

Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış...

Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu

İplik ki incecik, örer boşluğu



Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;

Karanlığında nur, yeniden doğuş...

Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!

Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!

Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!



Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
~*~G@mzE~*~
FORUMUN PRENSESİ
FORUMUN PRENSESİ
~*~G@mzE~*~


Kadın
Mesaj Sayısı : 238
ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN
OKUL NO : 124
SINIF : 11-TM-A
Kayıt tarihi : 19/09/07

NECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: Geri: NECİP FAZIL KISAKÜREK   NECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeSalı Nis. 29, 2008 3:49 pm

SONSUZLUK KERVANI


Sonsuzluk Kervanı, "peşinizde ben,

Üç ayakla seken topal köpeğim!"

Bastığınız yeri taş taş öpeyim.

Bir kırıntı yeter, kereminizden!

Sonsuzluk Kervanı, peşinizde ben...



Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...

Ufuk önlerinde bayrak kulesi.

Bu gidenler Altun Kol Silsilesi;

Ölçüden, ahenkten daha güzeller.

Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...



Sonsuzluk Kervanı, istemem azat!

Köleniz olmakmış gerçek hürriyet.

Ölmezi bulmaksa biricik niyet;

Bastığınız yerde ebedî hasat.

Sonsuzluk Kervanı, istemem azat.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
~*~G@mzE~*~
FORUMUN PRENSESİ
FORUMUN PRENSESİ
~*~G@mzE~*~


Kadın
Mesaj Sayısı : 238
ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN
OKUL NO : 124
SINIF : 11-TM-A
Kayıt tarihi : 19/09/07

NECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: Geri: NECİP FAZIL KISAKÜREK   NECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeSalı Nis. 29, 2008 3:50 pm

SAKARYA TÜRKÜSÜ



İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?

Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dâva büyük!..



Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?



İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;

Kehkeşanlara kaçmış eski günleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.



Vicdan azabına es, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!



İnsan üçbeş damla kan, ırmak üçbeş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını aşsalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve Ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!



Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
~*~G@mzE~*~
FORUMUN PRENSESİ
FORUMUN PRENSESİ
~*~G@mzE~*~


Kadın
Mesaj Sayısı : 238
ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN
OKUL NO : 124
SINIF : 11-TM-A
Kayıt tarihi : 19/09/07

NECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: Geri: NECİP FAZIL KISAKÜREK   NECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeSalı Nis. 29, 2008 3:54 pm

AYNALAR YOLUMU KESTİ



Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;

İşte yakalandık, kelepçelendik!

Çıktınız umulmaz anda karşıma,

Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,

Benmişim kendime en büyük ceza!

Ey dipsiz berraklık, ulvî mahkeme!

Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim.

Kutsî emaneti yedim, bitirdim.

Doğmaz güneşlere bağlandı vâde;

Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, günah, hasad yerinde demet;

Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!

Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:

Gözyaşı döksem, Nuh Tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.

Bakamam, aynada, aynada vicdan;

Beni beklemeyin, o bir hevesti;

Gelemem, aynalar yolumu kesti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
~*~G@mzE~*~
FORUMUN PRENSESİ
FORUMUN PRENSESİ
~*~G@mzE~*~


Kadın
Mesaj Sayısı : 238
ADI SOYADI : Gamze GÖKTAN
OKUL NO : 124
SINIF : 11-TM-A
Kayıt tarihi : 19/09/07

NECİP FAZIL KISAKÜREK Empty
MesajKonu: Geri: NECİP FAZIL KISAKÜREK   NECİP FAZIL KISAKÜREK Icon_minitimeSalı Nis. 29, 2008 3:57 pm

TABUT



Tahtadan yapılmış bir uzun kutu;

Baş tarafı geniş, ayak ucu dar.

Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,

Yarın kendileri dolduracaklar.



Her yandan küçülen bir oda gibi,

Duvarlar yanaşmış, tavan alçalmış.

Sanki bir taş bebek kutuda gibi,

Hayalim, içinde uzanmış kalmış.



Cılız vücuduma tam görünse de,

İçim, bu dar yere sığılmaz diyor.

Geride kalanlar hep dövünse de,

İnsan birer birer yine giriyor.



Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!

Tabut değildir bu, bir tahta kundak.

Bu ağır hediye kime gidecek,

Çakılır çakılmaz üstüne kapak?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NECİP FAZIL KISAKÜREK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ERHAN AHMET INCI LISESI :: EDEBİYAT DERSİ ÖZEL BÖLÜMÜ :: Şiir Dünyası-
Buraya geçin: