22 Aralık 1914; Sarıkamış Harekatı başladı. Sarıkamış Harekatı (
22 Aralık 1914),
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış'da gerçekleşmiş, sonucu Osmanlı devleti tarafı için büyük bir başarısızlık ile sonuçlanan bir askeri manevradır.
Harekat Öncesi
Osmanlı-Rus Savaşı'nı sona erdiren
3 Mart 1878 tarihli
Ayestefanos Antlaşması,
Kars,
Ardahan ve
Batum'u savaş tazminatı olarak
Rusya'ya verdi. Aynı anda,
Sarıkamış'da
Berlin Antlaşması ile Rusya'ya verilmişti. 1914 yılında Döneminin Başkomutan Vekili olan
Enver Paşa, Sarıkamış'ı geri ele geçirmek amacıyla 19 Aralık tarihinde harekat planını kurmaylarına sundu. Kurmaylar manevranın başarısızlığa uğrayacağını Enver Paşa'ya birçok kez söylemiş olmalarına karşın Enver Paşa hareketin yapılmasına karar vermiştir.
Doğuyu korumakla görevli
Üçüncü Ordu ordudur. Kendi sayfasindan gücü hakında bilgi vardır. Cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1250 ton hububat vardı. kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bi hayli güçtü.Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı.Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında,doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisi
Bahriahmer,
Bezmialem ve
Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır.Bunu yanında 4000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir.
Sarıkamış Harekatı 1 Kasım 1914’de sınırı geçen Ruslar 4 Kasım 1914’te Köprüköy önlerine gelmiş bulunuyorlardı. Karaköse Murat suyu cephesinde de aynı surette ilerlediler. 5 Kasım’da Ruslar Türk sınırına taarruz için emir aldılar. Başkumandan vekili Enver Paşa 4 Kasım tarihli emrinde taarruz emrediyordu. Bu emir verildiği sırada Doğu Anadolu’da kışın en şiddetli sert günleri başlamıştı. Nitekim Rus ordusu da taarruz emri almışken harekete geçemiyordu.
Hasan İzzettin Paşa
Üçüncü Ordu’nın fikri, buralarda ve bu mevsimde taarruzdan kaçmaktı. Fikri, düşman ilerlese bile onun
Erzurum Kalesine çarptıktan sonra karşı bir taarruzla ezilmesini sağlamaktı. Enver Paşa taarruz emri vermemiş olsaydı, herhalde iki orduda karşılıklı yerlerinde kalacaktı ve sonuçta “Sarıkamış Dramı” da yaşanmayacaktı.
Ana madde: 1. Köprüköy Savaşı 3. Ordumuz ve XI. Kolordu, süvari birlikleri ve kürt aşiret askerleri 6-9 Kasım Köprüköy muharebesiyle Ruslar’ın taarruzunu kırmiş ama
18. Piyade Alayı ve
30. Piyade Alayınin gerilemesi yüzünden alan kaybetmişdir.
Ana madde: 2. Koprukoy Savaşı 11-12 Kasım’da IX. Kolordu,
Ahmet Fevzi Paşanin komutasinda, ve XI. Kolordu solunda olmak üzere süvari birliğinin öncüüğünde ilerlemeye başlamışdır. 3rd Infantry Regiment Köprüköy yü elegeçirmeyi başarmışdır.
Ana madde: Azap muharebesini 14-18 Kasım’da Azap muharebesini de kazandı.
Fakat pek hesaplı olan Ordu komutanı
Hasan İzzettin Paşa, sınır gerisine çekilen Ruslar’ı takipten vazgeçince bunun üzerine başkumandan vekili
Enver Paşa bu cepheye gelmiştir. Enver Paşa Erzurum’a gelmeden önce Albaylığa yükseltilen Genel Kurmay ikinci başkanı Hafız İsmail Hakkı 27 Kasım’da İstanbul’dan Erzurum’a gelmişti. Kendisini
Enver Paşa’nın görevlendirdiğini bildirmektedir. Zaten hemen onun ardından Enver Paşa Erzurum’a gelmiştir.
Sonuçları Savaşın galibi General Yudenic, Rus
Kafkasya Ordu komutanı edildi ve 1915 yılın yaz aylarında
Anadoluya taaruza geçti ve Rus ordu birlikleri ile
Erzincan'a kadar ilerlendi.
Kafkas Cephesinde tam başarı elde edeceğimiz sırada zamanında destek gelmeyince, ordumuz geri çekilmek zorunda kalmıştı. Daha sonra 1918 de Sarıkamış ve Kars alınmış, ama Mondros Ateşkes antlaşması uyarınca eski sınırlara dönülmüş ve topraklar elden çıkmıştı. Bir dramın en acı izlerini taşıyan Sarıkamış topraklarında, bu defa düşmanın ayak izleri vardı.
Rusya'daki
Bolşevik İhtilali'nden sonra Ruslar geri çekilince, bölge Ermeni’lerin eline geçmiş ve yöre halkımız Zafer sarhoşlarının zulmüyle karşılaşmıştır. Ahırlara, samanlıklara doldurularak yakılan halk, 20 binden fazlaydı. 33 köy yok oldu. Söylenenlere göre bu işkenceler karşısında Rus askerleri ağlamıştır.
Kayıplar Ne yazık ki
Enver Paşa planına bir şeyi katmamıştı, o da doğa koşullarıydı. Sarıkamış’ın soğuğu çok(–40 derece) sert olurdu.
Allahuekber Dağları'nda ki tipi ve boranda hesapta yoktu ve bu hesapsızlık 90 bin askeri tek kurşun atmadan şehit düşürdü.
Kaydedilen gerçek tarih çok iyi biliyor ki, bu tarihin gerçek belgeleri ABD ve Alman devlet arşivlerinde vardır. Kendi toprağında sürgün düşmüştür bu insanlar. Sarıkamış dramı şehitleri aslında 120 bin kişidir.
Savaşın kayıpları birçok kaynakta 90 bin kişi olarak görünmesine rağmen bazı tarihçiler
[1] bu sayının oldukça abartılmış olduğu ve gerçek kayıpların 35 - 40 bin civarında olduğunu da savunuyorlar. Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalar da değilde ağır soğuk hava koşulları yüzünden şehit olmuş olmalalarıdır.
Savaştan sonra İstanbul'da dönen
Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış Savaşı hakkında hiçbir haber, bildiri, yayın yapılmasını engellemiş ve
Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllardan sonra öğrenebilmiştir.