ERHAN AHMET INCI LISESI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ERHAN AHMET INCI LISESI RESMI WEB SITESI, ERHAN AHMET INCI HIGH SCHOOL OFFICIAL WEB SITE
 
AnasayfaPortalli-yayınGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous



Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534) Empty
MesajKonu: Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534)   Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534) Icon_minitimePaz Ocak 20, 2008 2:14 am

Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534)

Kuyucu Murat Paşa adını Anadolu'da ele geçirdiği "asileri" katlederek kazdırdığı kuyulara doldurmasından alan alan Osmanlı sadrazamıydı. Doğum tarihi ve yeri bilinmiyor. Tarihçiler onun bir Hırvat dönmesi olduğunu hatta Anadolu halkına olan düşmanlığının bundan kaynaklandığını yazmışlardır. Harem-i Hümayun'da yetişen Murat Paşa, Yemen, Karaman, Kıbrıs, Şam, Diyarbakır beyliklerinde bulunduktan sonra Macaristan seferine katılır ve vezir olur (1605). Bir ara haksız kazanç sağladığı gerekçesi ile görevinden alınarak İstanbul'a çağırılır.

Osmanlı hanedanına karşı Anadolu'da "Celali İsyanları" olarak adlandırılan başkaldırıların bir türlü bastırılamaması üzerine Şeyhülislam Sunullah Efendi ve Padişahın hocası Mustafa Efendi'nin önerileri doğrultusunda Padişah Birinci Ahmet tarafından sadrazamlığa atanıyor (Aralık 1606). Padişah Birinci Ahmet mührü ile birlikte Kuyucu Murat'a gönderdiği yazıda nedense "hiç kimsenin tesiri olmadan onu sadrazam yaptığını" söyler ve "göreyim seni her işe dikkatle ve var gücünle sarılasın ve padişah uğrunda bütün varlığınla çalışasın" diye seslenir. Padişahın iltifatlarına mazhar olan ve saltanat mührünü eline alan Murat Paşa 1607-1609 tarihleri arasında Celali İsyanlarının bastırılması adı altında Anadolu'da resmi Osmanlı tarihçilerini bile isyan ettiren görülmemiş bir zulüm ve katliam uygular. İşte Kuyucu Murat adı bu zamandaki katliamlarından doğup gelmiştir.

"Bu sefer esnasında Anadolu Türkleri'ne karşı irtikab ettiği zulümlerle cinayetler akla sığmayacak nisbetleri bulmuştur. Bu kanlı Hırvat'ın nazarında kabahatli ile kabahatsizinhiç bir farkı olmadığı Osmanlı menebalarında bile itiraf edilir. Murat Paşa tüm yaptıklarının şeriat uğruna olduğunu söyleyip daha fazla mülhidi katletmek için tanrıdan yardım ister: "İlahi, bugün düşman katlinde ben kulunu mahçup etme! Pirliğime merhamet eyle! Din-i mübin ve Peygamberimizin şeriatı ianeti için niyetimin doğruluğunu ve şeriat namusunu parçalayan müfsitlerin ortadan kaldırılması babında garezsizliğim dergah-ı ehadiyetinde malumdur. Senden yardım rica ederim!"

Tanrı'dan yoksul Anadolu köylülerini katletmek için yardım isteyen Murat Paşa'nın bu niteliğine ilişkin Peçevi şunları kaydediyor: "Saltanatın namusunu korumakta, kesin kararlı idi. Celali diye adı çıkan kimsenin Cuhud, imana gelmez, merd-i mülhid tövbekar olmaz dizesinin anlamına uygun olarak, ne imanına, ne Müslümanlığına, ne de tövbesine kesinlikle güvenmezdi. Ölümden gayrı bir araçla onun doğru yola getirilebileceğine inanmazdı!"

Celali adı altında binlerce insanın katledildiği, cesetlerinin kuyulara doldurulduğu, insan ölülerinin dağlar gibi yığıldığı korkunç bir 3 yıl yaşanır. Hammer, "bu sefer boyunca yok edilen insanların toplamı yüzbini bulmuştur" diye yazmıştır. Burada son derece önemli bir nokta var. Öldürülen insanların büyük çoğunluğu çarpışma anında öldürülmüş değiller. Tersine katledilenler rastgele yakalanıp, ele geçirilip tutsak alınanlardı.

Yine Hammer Celaliler'den Canbolatoğlu ile girişilen çatışmadan sonraki Kuyucu Murat'ın yarattığı manzarayı şöyle betimlemiştir: "Osmanlılar tarafından 20 kadar cellad, takım takım getirilen esirleri idam etmekle uğraşıyorlardı. Sadrazam'ın çadırı önünde yirmibin asinin kellesinin yığınlarından bir insan boyu yüksekliğinde tepeler yükselmişti"

Aynı korkunç manzara Naima Tarihinde de yer almmıştır: "O gün, gün batımına kadar ruus-u maktüa-ı a'dadan (kesilmiş düşman başlarından) defterlerle adetleri zaptedilen, yirmialtıbin kelle-i büride (kesik baş) işgah-ı serdar-ı Behram iktidara (Behram kudretle serdarın önünde) getürülüp otag-ı zernitak (altın kuşaklı otağ) önünde püşte-var (tepe halinde) yığıldı. Yirmi neferden fazla cellatlar, darb-ı rikabdan (ense vurmaktan) dinlenmeyip güruh güruh getirilen eşkiyaların kellelerini kat'ederlerdi"

Kuyucu Murat, kudretli serdar, kudretini altın kuşaklı çadırının önüne kesilip yığılan canlardan alıyordu. Cellatlar durup dinlenmeden ense vuruyor ve otağ önünde masum insanların başsız cesetlerinden tepeler yığılıyordu. Hastalıklı bir durum söz konusuydu. Hanedanın varlığı ve ayakta durması için her türlü vahşete olur veren zulümkar bir durumdu. Hammer "Kuyucu Murat yakalanan insanları katledip kuyulara doldurmayı adet, alışkanlık edinmişti" diyor. Alışkanlığın kanlılığı en çok Osmanlı idaresine yakışıyordu. Kuyucu Murat'a övgüler düzmekte Solakzade'den hiç de geri kalmayan ve mukabelecilik görevini yürütürken onun çok yakınında bulunan tarihçi Peçevi İbrahim Efendi, Kuyucu'nun güzel huylarını sıralarken, onun insan katletmekte hiç bir sınır tanımadığını gözler önüne seriyordu: "İslam gazileri bir çok haini yakaladılar. Bunları serdara getirip değerli ödüller aldılar. Ondan sonra eşsiz vezir kuyular kazdırdı ve getirilen melunları bu kuyuların başına çökerterek birer birer boyunlarını vurdurdu. Böylece her gün bir, iki kuyu dolardı. VE yeni bir kuyu daha kazılması gerkirdi. Sonunda Murat Paşa'ya "Kuyucu Koca" lakabı verildi. Bu takma adla dünyaya velvele vererek, yalnız Celali adını taşıyanları değil, belki onları yedirip içirenleri ve komşularına bile korku salmıştı"

Celali bahanesiyle yoksul Anadolu köylüsünün kitleler halinde katledilmesine Kemahlı Ermeni rahip Grigor'un kronolojisinde de değiniliyor. Ermeni rahipte resmi dille konuşuyor ve Kuyucu Murat Paşa'dan övgüyle söz ediyor. Ne var ki katledilen köylülerden oluşan tepeleri yazmaktanda edemiyor: \"Görenlerin bize bizzat anlattıklarına göre Murat Paşa bütün konakladığı yerlerde önceden kuyular kazdırır ve bütün Celalileri, muzir adamları öldürüp bu kuyulara attırır, oraya indirilen birkaç adamda atılanları istif ederdi. Vakadan dört sene sonra kış mevsiminde oradan geçerken ev büyüklüğünde olan kuyuları görmüştük. Birkaç tanesi çökmüş olduğundan odun ve toprakla kapatılmıştı. İşte böylelikle ortadan kaldırılan melunlar duman gibi yok olarak Allah'ın şan ve şerefinden mahrum kaldılar."

"Anadolu Türkü'nün ebediyyen lanetle anacağı Kuyucu Murat ihtiyarlığından dolayı "Koca" lakabıyla da tanınan 90 lık bir zalimdi. Kuyucu yalnız asilerle taraftarlarını değil, onlara her nasılsa ekmek ve su vermiş zavallılardan başka civarlarda bulunan komşularını bile kılıçtan geçirtecek derecede kana ve bilhassa Türk Kanına susamış bir canavardır." Bu sözler ise tüm bu yaşanan vahşet karşısında "Türklük" adına isyan eden bir başka resmi tarihçinin, İ.H. Danişmend'indir.

Osmanlı Engizisyonunu ve Kuyucu Murat Paşa vahşetinin boyutlarını Naima aktardığı bir olayda bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor: "Cellatların, yeni çerilerin katletmek istemediği küçük bir çocuğun kellesini bizzat kendisi kesiyor. Çünkü Kuyucu Murat Paşa'ya göre büyük, küçük farketmeksizin tüm yoksullar birer Celali'dir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin

Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 186
Kayıt tarihi : 09/09/07

Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534) Empty
MesajKonu: Geri: Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534)   Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534) Icon_minitimePaz Ocak 20, 2008 9:59 am

KUYUCU MURAT PAŞA MEDRESESİ-VEZNECİLER-BEYAZIT-İSTANBUL DA BULUNUR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kuyucu Murat Paşa..(08.11.1534)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ERHAN AHMET INCI LISESI :: TARİH DERSİ ÖZEL BÖLÜMÜ :: OSMANLI TARİHİ-
Buraya geçin: